Penguen in bir köşesi var “İçli Köfte” diye. şöyle bir tespitte bulunulmuş;
” Yavukluyla denize birlikte nasıl atladıysan; hayata, kavgaya, geçmişine, buz gibi yatağa da öyle atlarsın. Yüzme bilmesen bile peşi sıra atlarsın, boğulsan bile o suda su gibi aziz olursun, biz olursun. İyisi mi yüzmeyi, dövüşmeyi, sevişmeyi ve sıcaklığı kalben bilin.”
ama ben hiçbir zaman denize ööle hebelehuop die atlayamadım ki. ben hep urkek, adım adım, tırsa tırsa girdim la suya. hayata da kavgaya da buz gibi yatağa da (geçmişe nasıl atlanır onu bilemiyorum) aynı ürkeklikle atladıgımı farkettim bu yazı yuzunden bütün moraller reset. la mizah dergisi okuyoduk hani, hani neşelenecek gülüp oynayacaktık. hayat işte.
and olsun bir dahaki sefere buza atlıyo olsamda canhıraş bir şevkle atlamazsam. içimdeki hayvanı salacam doğaya (benim içimde gizli hayvani bi kişilik varsa koaladır diye de korkmuyo diilim) önce bi yavuklu da bulmam lazım ya o konu hep bambaşka. biliomusun blog yalnızım la ben. bi arkadaş geçen şey dedi “alışmamış g*tte don durmuyo dimi?” onca aradan sonra yalnız olmak çok acaipmiş ben bugün bunu gördüm. hadi kal sağlıcakla.